Hayat Ağır, Ölüm Hafif
raflardaki yerini aldı.
“O, hayatın acıyla bir yüzleşmeden ibaret olduğunu çoktan idrak etmişti. İşte bu yarım tebessüm de o yüzleşmenin bir nişanesi sayılırdı. Sevgisinin derinliğini, farkını ve değerini de yeniden anlamıştı. Ama her konuda olduğu gibi bizler, acısından kurtulup üstesinden gelmeyi başarmış bir kahramanın heykelini yontmayı da çok severdik nasıl olsa. Anlamayı, anlaşılmayı değil de göstermeyi severiz. Üryan bir ruh ve üryan bir kalp her zaman tedirgin eder, huzurumuzu kaçırır.”

Hüseyin Su
1952’de Kırşehir/Çiçekdağı’nda doğdu. İlköğrenimini doğduğu köyünde (1964), orta öğrenimini Kırıkkale’de (1972), yüksek öğrenimini de Ankara’da, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Yeni Türk Edebiyatı Bölümünde (1976-1980) tamamladı. Hikâyeci ve Romancı Olarak Samipaşazâde Sezâi konulu bitirme tezini yazdı. Öğrenciliği sırasında memurluk, daha sonra da edebiyat öğretmenliği yaptı. Millî Kütüphane’de ve Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde (1996-2001) çalıştı. Yazmaya Edebiyat dergisinde başladı (1980). Bazı gazetelerin kültür ve sanat sayfalarında (1979), İlim ve Sanat ve Mavera dergilerinde (1986-1987) yazdı. Hece (1997) ve Heceöykü (2004) dergileriyle Hece Yayınları’nı (1998) kurdu. Kuruluşundan itibaren de on sekiz yıl boyunca Hece (213 sayı), Heceöykü (64 sayı) dergilerinin ve Hece Yayınları’nın yayın yönetmenliğini yaptı (1997-2014). Her iki dergide de öykü, deneme ve inceleme yazıları yazdı. Kitaplarından Gülşefdeli Yemeni, Aşkın Hâlleri, Ana Üşümesi, Bir Yağmur Türküsü, Kalemin Yükü, Yazı ve Yazgı Arnavutçaya; ayrıca Gülşefdeli Yemeni (Her Roj Ji Emir Diçe adıyla) Kürtçeye çevrildi. Öykülerinden “Ateş” Boşnakçaya; “Gülşefdeli Yemeni” Azericeye ve Farsçaya; “Yüzündeki Deniz Duruluğu” öyküsü de İtalyancaya çevrildi.
Öykü
Tüneller (1983); Ana Üşümesi (Tüneller’in yeniden düzenlenmiş hâliyle, 1999); Gülşefdeli Yemeni (1998); Aşkın Hâlleri (1999); İçkanama (2018); kırklar cemi (2020); Ağılı! Ağılı! (2021); Kırık Sızısı (2022); Hayat Ağır, Ölüm Hafif (2023)
Deneme
Bir Yağmur Türküsü (1999); Kalemin Yükü (2014); Yazı ve Yazgı (2014); Müstear Adresler (2020)
Söyleşi
Keklik Vurmak (2015); Sayılı Gündü Geçti (haz.: Ali Işık, 2019)
İnceleme
Öykümüzün Hikâyesi (2000); Hikâye Anlatıcısı (2016); Entelektüel Öfke (2018); Bir Hayat, Bir Hikâye (2019)
Günlük
Takvim Yırtıkları I–II–III (2017)
Editöryal Çalışmalar
Düşünce ve Dil (2004); Teori ve Eleştiri (2004); Irmağın İçli Sesi: Atasoy Müftüoğlu (2007); Edebiyat Eylemi ve Nuri Pakdil (2013); Nuri Pakdil’in Mektupları I–II–III (2014); Bir Roman Kahramanı: Nâmık Kemal (2020).
“Bir gün gelir de mutlaka lazım olur umuduyla kendimiz için zihnimizde bile isteye kurduğumuz bir yalnızlık ve sessizlik köşemiz vardır.”

“Hayat ağır, ölümse ne denli hafifmiş meğer… Yere düşmek için çırpınan bir tüy kadar hafifmiş ölüm. Ben, ancak o zaman çok iyi anladım bunları. İnce iğnenin deliğinden ölüm geçer ama hayat geçmez, çünkü hayat çok köşeli ve çok da sert. Dallı budaklı hayat. Onun için de hayatı dağlardan aşırmak, enginlerde kovalamak gerekir.”
Hayat Ağır, Ölüm Hafif’ten